Buradasınız: Anasayfa
Bir kadın, komşularından birisi hakkında bir dedikoduyu yayıp duruyordu.
Birkaç gün içinde bütün köy dedikoduyu duydu.
Dedikodunun kurbanı, derinden yaralandı ve incindi.
Dedikoducu kadın daha sonra yaptığından pişman oldu ve çok üzüldü.
Resül-i Ekrem (s.a.v her zamanki gibi meclisinde oturmuş ve dostları da etrafında halka şeklinde, onu bir yüzük taşı gibi ortaya almışlardı. Bu arada eski elbiseli fakir bir müslüman kapıdan içeriye girdi. İslami adetlere göre herkes her hangi mevkide olursa olsun bir oturuma girince nerede boş yer bulursa hemen oraya oturmalıdır.
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sahabeleri ile birlikte bir mecliste otururken Hz. Cabir'e döner ve ;
" Ya Cabir git evine ve eşine haber ver.Sahabelerimle birlikte sizin eve geleceğiz.Biliyorsun ki hepimiz açız ve günlerdir bir şey de yemedik.Eşin yemek hazırlasın, sen bize haber ettiğinde evine geliriz." buyururlar.
Mutluluktan havalara uçan Hz. Cabir koşarak evine gelir ve sevinçle hanımına ;
Müminlerin ebediyyen kalacakları mekan olan cennet Kuran ı Kerimde farklı isimlerle anılmıştır. Bunun hikmetlerinden biride kulların dünya gözüyle anlaşılması çok zor olan cenneti isimleri ile daha iyi anlamalarını sağlamaktır.
Kafirlerin gireceği Cehennem çok şiddetli ve dayanılamayacak azapların olduğu bir azap yeridir. Yüce Mevlamız Kuran ı Kerim ve yüce Peygamberi Fahri Kainat Efendimiz aracılığı ile bu azabı bize bildirmiştir ve sakınmamızı emretmiştir. İşte bu azap yeri olan Cehennemin ciddiyeti bir çok isim ile alınarak Kuran’da zikredilmiştir.
Copyright © 2025 Erbaalı İrfan Aydın Rights Reserved.
Devamını oku...