CİLT 2 – SOHBET 57
DERS AYETLERİ: İsra 9- 15
(Ders Ayeti)
“Hakikaten şu Kur’an en doğru yola hidayet eder ve iyi ameller işleyen müminlere, onlar için büyük bir ecir olduğunu müjde eder.”
Kur’anı Kerim kendisine uyan müminleri öyle bir yola ulaştırır ki, onda şaşmak hiç yoktur. O yol insanı cemalullaha doğru, rıza-ı şerife doğru cennete kavuşturur. Mümine dünyada da hâkimiyet veriyor (Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman, Sultan Selim Han (Rahimehullah) gibi) Onlar düşmanlarına galip geldiler. Neyle? Kuran-ı Kerim ile.
Bizlerde onlar gibi olmak istiyorsak, onlar gibi Kur’an-ı Kerime sarılalım, Kur’an-ı Kerimi okuyalım, manasını anlamaya çalışalım, onu millete öğretmeye çalışalım.
Sure-i İbrahim’de şöyle buyruluyor:
“Elif, lam, ra, Bu Kur’an öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hemde layık olan Allahın yoluna çıkarman için onu sana indirdik.”
Demek Efendimiz (Sallu Aleyhi ve Sellem) insanları Kur’an-ı Kerim ile zulmetten nura çıkarıyor. Peki, ya bugünküler insanları neyle karanlıklardan aydınlığa çıkarmaya çalışıyorlar? Felsefe ile öyle değil mi?
Müslümanlar açın gözünüzü zararın neresinden dönülürse kardır. En büyük kimdir? Mevla Teâlâ. En büyük kitap hangisidir? Kur’an-ı Kerim. Peki, en büyük insan kimdir? O en büyük kitabın emirlerine sarılandır. Bunu böyle anlayın.
Buraya gelirken gözlerimi güneş aldı. Milyarlarca senedir güneş ısı ve ışık kaynağı, onun ışık ve sıcaklık vermesi nasıl bitmiyor? İşte biz, onu yaratan Allahın kullarıyız. Bu dünya bit pazarı, burada Mevla Teala’dan gayri olan her şey bit.
Sure-i En’amda Kur’an-ı Kerim hakkında şöyle buyrulur:
“Şu indirilmiş Kur’an(-ı Kerim) öyle bir kitaptır…”
(mübarakün) ne demektir? İlahi hayrın bulunduğu şey demektir. Demek ki, Kur’an-ı Kerim öyle bir kitaptır ki, bütün dünya ve ahiret hayırları onda. Mesela: Bütün barajlarımızdaki su bitmişti. Kur’an-ı Kerim bize bildirdi ki, Nuh (Aleyhisselam) kavmine şöyle dedi: “Gelin Rabbinizin mağfiretini isteyin (Rabbinizin mağfiretini dilediğiniz takdirde Allah-u Teala) üzerinize bol bol yağmur salıverir.”(Sure-i Nuh 10-11) biz de Nuh Aleyhisselam’ın kavmine olan bu tavsiyesine uyduk, Rabbimize dua ettik. O da bizlere bol bol yağmur verdi.
İşte bu, Kur’an-ı Kerimin dünyevi hayırlarından bir tanesidir. Mevzumuzla alakalı bir başka ayet-i celile de Sure-i Maide’dedir. Şöyle ki:
“Eğer ehli kitap (Efendimiz Sallu Aleyhi ve sellem’e ve Kur’an-ı kerime) iman etseler ve Allah’tan korkarak (fenalıklardan) sakınsalardı, muhakkak onların günahlarını örter ve elbette kendilerini naim cennetlerine koyardık.”
Sure-i Tövbe’de de şöyle buyruluyor:
“O, kendilerine kitap verilenlerden, Allaha ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve peygamberin haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini (İslamı) din edinmeyen kimselerle, onlar hor ve küçülmüş oldukları halde, kendi elleriyle (boyun eğerek) cizye verinceye kadar harbedin.”
Bakınız Kur’an-ı Kerim biz müslümanları ne mertebelere yükseltiyor, iman etmeyenlerden vergi alınacak, peki onlardan vergi alsak, Avrupa’dan, Amerika’dan yardım istemeye ihtiyaç kalır mı? Hayır! O zaman arpamız tükenir mi? Tükenmez…
Cemaati Müslimin! Okunulan ayet-i kerimlerden ne anladık! Şunu anladık: Dünya ve ahiret bereketleri, bollukları, hayırları, dünyevi huzurlar, dünya hâkimiyetleri, daha neler neler hep Kur’an-ı Kerim sayesindedir. Kur’an-ı Kerimin kalbimize tesiri olduğu gibi cebimize de tesiri var.
Nitekim Sure-i Şura’da Mevla Teala’mız şöyle buyurdu:
“Bu Kur’an muhakkak ve elbette âlemlerin Rabbi katından indirilmiştir. Onu Ruhul Emin (Cebrail Aleyhisselam) indirdi, korkutuculardan olasın diye senin kalbine (indirdi).”
Kâfirler akıllı olsalardı, müslüman olurlardı. Bizimkilerde o akılsızlara uyuyorlar. İğnenin tepesi kadar olan akıllarını da kaybediyorlar. Mahmud ne yapsın? Derler ya: “Kırk kzıl başa, ne yapsın bir Ali Paşa.”
Her zorluk ve sıkıntılarda çaremiz, Kur’an-ı kerimde, şeriatta, tarikattadır. Haberiniz olsun, eğer biz Kur’an-ı Kerim’e sarılırsak, Mevla Teala kafirleri, bizlere hizmetçi eder. Nitekim bir hadis-i Kudsi’de Mevla Teala şöyle buyuruyor:
“Ey dünya! Bana hizmet edene hizmet et.”
Mevla Teala kafirleri bir birine vurdurarak da, her birini müslümanlara muhtaç eder. Onları bizden yardım isteme mecburiyetinde bırakır. Böyle büyük bir kitap varken, müslümanların ona bakmayışları, dolayısıyla onun bereketlerinden, hayırlarından mahrum kalışları, evinin altında gömülü bir küp altından haberi olmayan bir kimsenin, beş on kuruş kazanmak için akşama kadar hamallık etmesine benzer.
Müslümanlar çok talihli insanlardır amma, akıllarını kullanırlarsa. Mevla Teala dersimizin ayet-i celilesinde bize buyurmak diliyor ki: “Kullarım! Bütün müşkillerinize çare benim kitabımdır.” Lakin bizler duymuyoruz.
Dibi fare tarafından delinen bir ambardan buğdaylar nasıl dökülür, zayi olursa, şeytanın kalplerinize verdiği vesveseye tabi olmak da, ihlâsımızı, feyzimizi öyle zayi eder. Mevla Teala kalplerimizi nurla dolduruyor, şeytanın onu boşaltılmasına müsaade etmeyelim.
Dersimize devam edelim:
(Ders ayeti)
“Ahirete iman etmeyenlere de, elem verici bir azab hazırladık.”
Müminler cennette ebediyen refah ve saadet içerisinde yaşarken kâfirler cehennemde zillet içinde elem verici azab içerisinde ebedi kalacaklardır. Mevla Teâlâ, Kur’an-ı Kerime yapışmayanların halini beyan etmek üzere şöyle buyuruyor:
(Ders Ayeti)
“İnsan, hayra dua eder gibi (kızınca) fenalığa dua eder (zararına olarak bedduada bulunur) İnsan (akıbeti düşünmemekle) pek çok aceleci olmuştur.”
İnsanın kötü ahlakından birisi de ferahlı halinde hayra dua ettiği gibi, gadaplı halinde de nefsine, evladına ve malına şer için dua etmesidir.
İnsan ferah içinde olduğu zaman oğluna veya kızına: “Allah sana sıhhat afiyet versin, ömrün uzun olsun.” gibi dualarda bulunur. Kızınca da: “gözün kör olsun, Allah belanı versin” gibi beddualarda bulunur.
İnsanoğlu sürurlu ve sevinçli olduğunda duaya nasıl acele ederse, kederli halinde de bedduaya öylece acele edicidir. Çünkü istediği şeyin alelacele gelmesini şiddetle arzu eder. Eğer insanın hayırlı duası müstecab olduğu gibi, şerli duası da müstecab olsaydı derhal helak olurdu. Lakin gazabla olan duasında acelecilik sebebiyle ihlas bulunmadığından müstecab olunmaz.
Mevla Teala, insan oğluna ihsan etmiş olduğu dünya nimetlerinizden bazılarını beyan etmek üzere buyuruyor:
(Ders Ayeti)
“Biz geceyi ve gündüzü kudretimize delalet eden iki alamet yaptık da sonra gecenin alametini giderip yerine gündüzün alametini gösterici kıldık kl, Rabbinizi fazlı olan rızkınızı arayınız, yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz için, herşeyi apaçık olarak beyan ettik.”
Mevla Teala vermiş olduğu nimetleri bizlere böylece açıklıyor ki, O’nu takdir edelim, O’nun emirlerini üstün tutalım maalesef O’nu ve O’nun emirlerini her şeyden üstün tutmak bir yana “Bizim için senin ve emirlerinin yeri yok, İsviçre kanunlarının, Almanya kanunlarının yeri ar” diyorlar. Ağu (zehir) yiyorlar haberleri yok. Ya Rabbi onları haberdar et!.
Kimin yarattığı gözlerle bakıyorsunuz? Kimin yarattığı kulaklar ile duyuyorsunuz? Sizlerde insanlık hiç mi kalmadı? Avrupa ve Amerika’nın yolunda gidiyor, onları taklid ediyorsunuz. Gözleriniz, kulaklarınızı, lisanınızı aklınızı sizlere Avrupa’mı, Amerika mı verdi?
Allah’u Teâlâ vermedi mi? Verdi, peki şu halde niçin onların yolunda gidiyorsunuz? Veya biraz onların biraz da Allah’u Teâlâ’nın. Benim bu konuşmalarımı cahilce bulanlar olur. “Hocaefendi giydiğin elbisenin kumaşını onlar dokumadı mı? Bindiğin arabayı, kullandığın buzdolabını onlar yapmadı mı?” derler.
Evet, diyelim ki onlar yaptı. Peki, Onları da, yapmış oldukları şeyleri de, Allah’u Teâlâ yaratmadı mı? Nitekim Sure-i Saffat’da şöyle buyrulur:
“Hâlbuki sizi de, yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır.”
Bütün mülk Allahımızındır. Ondan başka hiç kimsenin değildir. Öyleyse, bizler kimse borçluyuz? Ulu Allah’a, Mevla Teâlâ’nın ameleleriyiz amma başkalarına çalışıyoruz. Evet, bizler Mevla Teâlâ’nın ameleleriyiz fakat bir düşünelim ameleliğimiz kimin karına? Bizim kıldığımız namazlar, tuttuğumuz oruçlar ile Allah’u Teala cennete girecek değil, bizler gireceğiz. O, bizlerden sadece kendisine tazim istiyor.
Dersimize devam edelim.
(Ders Ayeti)
“Herkesin amelini kendi boynuna taktık, kıyamet günü onun için bir kitap çıkaracağız ki, ona açılmış olarak kavuşacak. (ona şöyle diyeceğiz) “Oku kitabını! Bu gün hesap görücü olarak nefsin sana yeter.”
Bu içerisinde bulunduğunuz kainatı ve bizleri yaratmadan önce, Mevla Teala ilminde insanlar, irade-i cüziyelerini iyi yolda mı yoksa kötü yolda mı kullanacaklarını bildi.
Mevla Teala bazısı için “şunlar namaz kılsın” bazısı için “şunlar namaz kılmasın” diye kullarını ayırmadı. Bütün kullarına irade-i cüziye verdi, irade-i cüziyyelerini iyiye veya kötüye kullanmalarını onlara bıraktı. Mevla Teala’nın ilmi ezelisiyle bilmiş olduğu şeyleri, bizler dünyada işliyoruz, işlediklerimiz de boynumuza asılan deftere yazılıyor.
(Ders Ayeti)
“Kim doğru yolda giderse, ancak kendisi için doğru yolda bulunur (sevap kendisinedir), Kim de sapıklık ederse (cezasını çeker) Hiçbir günahkar da başkalarının günahını taşımaz. Bir de biz, bir Peygamber göndermedikçe azab etmeyiz.”
Ahirette insanlar dört sınıf olacaklar:
1-Doğru cennete
2-Doğru cehenneme
3-Muvakkaten doğru cehenneme, sonra cennete
4-Toprak olacaklar (bunlar kendilerine peygamber gönderilmeyenler)dir.
Türkiye fırtınaya tutulan gemiye benziyor, bir taraftan para eriyor, millet birbirini kırıyor. Diğer taraftan zelzeleler ve savaş. Etmeyin, eylemeyin, milleti islamdan haberdar edelim, kurtuluşumuz İslama bağlıdır.
SOHBET-2 ARAF 1-10 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Zor geçitler Kuran ile geçilir --Dost ve düşman, Kuran ile anlaşılır... --Kuran ile yükseliriz...
SOHBET-3 MAİDE 65-69 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--İzzet ve Şeref O'na tabii olmakta... --Tenhada ve açıkta nefse muhalefet
SOHBET-4 ALİ İMRAN 149-153 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Yahudi'nin şiirini dinlemek bile... --Galibiyet çokluk ile olmaz --Uhud Muharebesi ve alınan dersler
SOHBET-5 BAKARA 153-257 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Kalbin kapısı ne ile açılır? --Hızır Aleyhisselam'ın kıssası
SOHBET-6 ZARİYAT 47-60 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Tefekkürün kapısı zikirdir --Kalp bahçesinin yağmuru
SOHBET-7 NAHL 60-70 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Bir bardak süt ile tefekkür --Allah, arı'ya da vahyeder...
SOHBET-8 ZUHRUF 67-73 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
-- Bu göz TV için yaratılmadı!
SOHBET-9 YUNUS 1-10 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Allah'ın hududunu aşmayın --Allah, zatını anlatıyor...
SOHBET-10 TEVBE 32-35 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Kafirler istemeselerde Allah, nurunu tamamlayacaktır --Rahmetli anam şöyle anlatırdı..
--Dünyanın çocukları kimlerdir? --'Allah gibi yaratırım' dedi!
SOHBET- 32 FATIR 15-26 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Savaşan ülkeleri görüyoruz --Kimler korkar?
SOHBET- 33 BAKARA 8-12 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Tembellik nifak alametidir! --Kuran'ın isim ve sıfatları
SOHBET- 34 A.İMRAN 118-120 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Bunu yapan haindir... --Modaya uyan talebeler!
SOHBET- 35 Saf 8-14 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Tesbih çekip Allah'ın dinine kurşun atanlar! --Gevşek Tükrüğün.......
SOHBET- 36 A.İMRAN 85-92 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Din hususunda hatır için konuşmak olmaz --Vahşi (Radıyallahuanh) nasıl müslüman oldu?
SOHBET- 37 ENFAL 24-27 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Abdul Halık-ı Gucduvani (Kuddisesirrahu) --Aslanlar kemirse o kadar zarar veremez!
SOHBET- 38 MÜ'MİNUN 101-111 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Üniversiteli genç neye sövüyormuş?
SOHBET- 39 KEHF 46-49 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Dünya malı --İnsanlar ahirette 3 kişi ile kıyaslanır
SOHBET- 40 NİSA 163-170 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Ormandakiler gibi yaşamayalım diye!
SOHBET- 41 ENBİYA 107-112 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Horoz bunlardan daha erkektir! --Bizler neyden korkacağız?
SOHBET- 42 YUSUF 108-111 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Hoca Kelime-i Şehadet getir deyince... --Aldatılması kolay olanlar kimlerdir?
SOHBET- 43 A.İMRAN 26-28 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Hendek mucizesi! --İdarecilere sövmeyi bırakın!
SOHBET- 44 FETİH 18-23 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Resulullah'a hac engeli... --Görünüşte gafiller yıktı ama!
SOHBET- 45 EN'AM 12-18 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Ey Türkiyeliler! --Abdestte israf ve önlük
SOHBET- 46 BAKARA 278-281 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Karun niye yere battı? --Faiz yiyenler ve hükümleri
SOHBET- 47 HUCURAT 13-17 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için tıklayınız
--Eller buğday ben saman --Misafir gaflete düşünce
SOHBET- 48 NUR 51-57 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için 48. Sohbet
--İşittik ve itaat ettik --Bu ayıp bize yeter!
SOHBET- 49 TAHRİM 6-8 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için 49. Sohbet
--Miras taksimini şeriata göre yapalım diyince... --Haramları ve helalleri çok iyi bilmek lazım
SOHBET- 50 HUD 52-57 Efendi Hazretleri sohbeti tamamı için 50. Sohbet
--Lanet olsun böyle öğretim üyeliğine --Şamil Basayev'e övgüler
Copyright © 2024 Erbaalı İrfan Aydın Rights Reserved.
Devamını oku...