Erbaalı İrfan Aydın Web Sitesi....

لَمْ يَكْتُبْ

yazmadı

لَماَّ يَكْتُبْ

(şimdiye kadar) hiç yazmadı.

لَمْ يَفْتَحْ

açmadı

لَماَّ يَفْتَحْ

henüz açmadı

لَمْ يَذْهَبْ

gitmedi

لَماَّ يَذْهَبْ

henüz gitmedi

لَمْ يُكْتَبْ

yazılmadı

لَمَّا يُكْتَبْ

henüz yazılmadı

لَماَّ يَرْجِعْ واَلِدِي مِنَ السَّفَرِ.

Babam henüz seferden dönmedi.

أَخَذْتُ الْكِتاَبَ وَ لَماَّ أَقْرَأْهُ.

Kitabı aldım ve henüz onu okumadım.

سَرَقَ اللِّصُّ الدَّراَهِمَ وَ لَماَّ يَصْرِفْهاَ.

Hırsız dirhemleri çaldı ve henüz onları harcamadı.

بَنَى الْأَمِيرُ قَصْراً وَ لَماَّ يَسْكُنْهُ.

Emir bir saray yaptı henüz ona oturmadı.

لَماَّ يَنْزِلِ الثَّلْجُ.

Henüz kar yağmadı.

لَماَّ يَعْمَلُوا فِي الْمَصْنَعِ.

Henüz fabrikada çalışmadılar.

لَماَّ يَعْمَلْنَ فِي الْمَصْنَعِ.

Henüz fabrikada çalışmadılar (müe.) .

لَماَّ تَعْمَلاَ فِي الْمَصْنَعِ.

İkiniz henüz fabrikada çalışmadınız.

اَلْوَلَداَنِ لَماَّ يَلْعَباَ فِي الْحَدِيقَةِ.

İki çocuk henüz bahçede oynamadı.

اَلْبِنْتاَنِ لَماَّ تَلْعَباَ فِي الْحَدِيقَةِ.

İki kız henüz bahçede oynamadı.